Milano’ya varışımıza istinaden havalimanında bizleri karşılayacak olan yerel rehber ve özel aracımızla buluştuktan sonra İtalya’nın Roma’dan sonra en büyük ikinci kenti olan Milano’yu daha yakından tanımak üzere yola çıkıyoruz. İtalya’nın en büyük, dünyanın ise en büyük dördüncü katedrali olan; yapımı 579 yıl süren Milano Katedrali, Milan’da sosyal hayatın kalbi olan Piazza Del Duomo ve şehrin en eski alışveriş merkezi, muhteşem mimarisi ile Galleria Vittoria Emanuele görülecek başlıca yerlerdir. Öğleden sonra yaklaşık 1,5 saat sürecek bir yolculuğun ardından Alp Dağları’nın güney etekleri boyunca uzanan, İtalya’nın en büyük ikinci gölü Maggiore Gölü’ne hareket ediyoruz. Varışımızın ardından geceleme otelimizde.
Kahvaltının ardından tekne ile Maggiore Gölü üzerinde yer alan üç küçük ada ile iki adacıktan oluşan Borromeo Adaları’nı ziyaret edeceğiz. Göldeki adaların en büyüğü olan Isola Bella ve adayı bütünüyle kaplayan Borromeo Sarayı ve Bahçelerini ziyaret ediyoruz. Gezinin ardından “Balıkçılar Adası” Isola dei Pescatori’ye devam ediyoruz. Maggiore Gölü üzerinde yıl boyunca insan yaşayan tek ada olan bu doğal harikayı gezdikten sonra diğer adaların etrafında dolaşıyor ve göl üzerindeki seyahatimizi tamamlıyoruz. Günün devamında Stresa’dan Mottarone Dağı’na yaklaşık 20 dakikalık bir teleferik yolculuğu yapıyoruz. Po Vadisi ve Alp Dağları’na 360 derecelik bir görüş sağlaması nedeni ile “Doğal Balkon” olarak adlandırılan Mottarone Dağı’ndan nefes kesici manzaraları izliyoruz. Günün son durağı ise Alpler’e özgü flora ve faunadan örnekler barındıran Alpine Bahçeleri. Gezilerimiz sonrasında otelimize dönüyoruz. Geceleme otelimizde.
Kahvaltının ardından aracımızla barındırdığı birçok sanatsal ve kültürel varlığı ile Antik Roma’dan bu yana aristokrataların ve günümüzde de birçok ünlünün dinlenme ve tatil bölgesi olmuş Como Gölü’ne hareket ediyoruz. Yol üzerinde İsviçre’ye geçiyor ve “İsviçre’nin Monte Carlo’su” diye adlandırılan Taş Devri’nden bu yana yerleşimin var olduğu Lugano’yu ziyaret ediyoruz. Panoramik gezimizin ardından yolumuza devam ediyoruz. Como Gölü’ne varışımızla birlikte güzelliği ile size büyüleyecek bu yerde serbest zaman. Geceleme otelimizde.
Kahvaltının ardından Como Gölü’nün belki de en çok bilinen bölgesi “Gölün İncisi” Bellagio turumuz için tekneye biniyoruz. Villa Balbianello ve San Giovanni Kilisesi gibi bölgenin tarihine ışık tutan yapıtları gördükten sonra meydanlar, caddeler ve sokaklar arasında gezimize devam ediyor ve güzel Bellagio’yu keşfediyoruz. Öğleden sonra tekne ile Varenna’ya geçiyor ve bir sonraki durağımız olan Garda Gölü kıyılarına ulaşıyoruz. Geceleme otelimizde.
Kahvaltının ardından İtalya’nın en büyük gölü olan Garda Gölü’nü gezeceğiz. Mussolini karşıtlığı ile bilinen ünlü yazar Gabriele d’Annunzio’nun ölümüne kadar yaşadığı ve bugün müze olarak kullanılan Vittoriale degli Italiani ve içinde bulunduğu Gardone Riviera Semti’ni gezerken göreceklerimiz arasında. Öğleden sonra aracımız ile Venedik’e doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerimde tarih, kültür ve doğanın kusursuz bir armoni içinde buluştuğu Giardino Sigurta Parkı’nı ziyaret edeceğiz. Akşaüzeri Venedik’e varıyoruz. Geceleme otelimizde.
Kahvaltının ardından yerel rehberimizle buluşarak ünlü Venedik Maske Festivali’ne sahne olan San Marco Meydanı’nı ziyaret için yola çıkıyoruz. Teknelerle seyahat ederken kanallar şehri, dünya üzerindeki birçok başka şehre ilham olmuş Venedik’in tarihini ince detaylarına kadar öğreniyoruz. Gezimiz esnasında Venedik Cumhuriyeti döneminde ülkenin yöneticilerinin ikamet ettiği ve 1923 yılından beri müze olarak hizmet veren Palazzo Ducale ve 1.000 yıla yaklaşan tarihi ile Venedik’in zenginlik ve gücünün sembolü, “Altın Kilise” San Marco Bazilikası’nı görüyoruz. Öğleden sonra şehrin tadını çıkartabilmeniz için serbest zaman. Akşamüzeri dönüş uçağımız için havalimanına hareket ediyoruz.