Naxos, Paros ve Ios
Ege’nin berrak sularında yüzmeye, kültür benzerliğimizi keşfetmeye, bir komşu frapesi içmeye hazırsanız, bu yaz Yunan Adaları’nı keşfe çıkıyoruz…
Naxos doğal güzellikleri, uzun kumsalları, suyunun berraklığı ve beyaz kumuyla tanınır. Kökeni mitolojiye dayanan adanın tarihi ilgi çekicidir. Naxos, el değmemiş doğası ve yüksek dağları ile doğa tutkunları için biçilmiş bir kaftandır. Grubun en büyük adası olan Naxos, dolayısıyla en uzun kumsal şeridine de sahiptir.
Adanın başkenti olan Naxos Kasabası’nda, Bourgos adında bir kıyı yerleşimi ve Kastro (kale) adında bir tepe yerleşimi vardır. Kıyı bölgesi alışveriş, kafeler, barlar ve plajlar açısından tatminkar bir yerdir. Kastro ise tarih severleri çağırmaktadır. Orta Çağ’da Venediklilerin dukalık kurduğu Naxos’un başkenti, Kastro imiş. Bugün hâlâ Orta Çağ’dan kalma kalesi ile çevrili olan tepe, yerleşime açık. Dönemeçli dar sokaklarında gezerken, balkon ve bahçe kapılarından çiçekler sarkan Venedik evlerinin birçoğunda, ilk ev sahiplerinden kalma armalar görmek mümkün. Bu bölgede, eski bir okul binasında yer alan Arkeoloji Müzesi de ziyaret edilebilir. Adanın bir başka görülmeye değer eseri ise Apollonas Heykeli. 2600 yıllık ve 10 metre boyundaki bu dev heykeli, Apollonas Kasabası’nda görebilirsiniz.
Plajlar Naxos, Kiklad Adaları’nın en güzel ve en uzun plajlarına sahip adalarından biri. Naxos Kasabası’nın yakınındaki Agios Georgios Plajı, adanın ana plajı. Çevresinde birçok bar ve restoran olan plaj, uzun ve kumlu. Denizi metreler boyunca oldukça sığ; dolayısıyla çocuklu aileler için mükemmel bir plaj. Burada, sörf yapmayı öğrenebileceğiniz veya katamaran kiralayabileceğiniz bir de su sporları merkezi var. Naxos Kasabası’ndaki Grotta Plajı, şnorkelli dalış için uygun. Naxos Kasabası’ndan kalkan feribotlarla çıplaklar kampı Plaka, sörf yapılan Micri Viagla, 7 km uzunluğundaki Kastraki gibi daha sakin plajlara da gitmek mümkün.
Naxos’ta güneş battığında, partileriyle meşhur adalarda olduğu kadar büyük bir hareket olmaz; yine de adada, kanı kaynayanları diğer günün ilk ışıklarına kadar tatmin edecek sayıda bar ve disko bulmak mümkün.
Sevimli balıkçı köyleri, beyaz badanalı evleri, canlı gece hayatı ile çok popüler bir adadır Paros. Tarihin zengin köklerinden bugüne ulaşan ünlü anıtların, mavi sularla parlayan plajların, manastır ve küçük kiliselerin süslediği, yuvarlak bayırlar ve verimli vadilerle şekillenmiş sakin bir coğrafyadır. Sıcak konukseverliğin, zengin kültürel yaşamın ve kozmopolit ortamın yanı sıra, tenha yerler de bulabileceğiniz bir adadır.
Adanın limanı ve başkenti olduğu için gezginlerin de ilk ayak bastıkları yer olan Parika, tipik bir Yunan Adası görünümünün yanı sıra, oldukça modern otelleri de barındırıyor. Kıyı şeridinde, önlerine masalar atılan güzel kafeler yorgunluk atmak için ideal. Ekatontapyliani Kilisesi, tüm Yunanistan’da 1700 yıldır kullanıma açık olan tek kilise olduğu için özel bir konuma sahip. Adı 100 kapılı kilise anlamına gelen bu katedralin bu güne dek 99 kapısı bulunmuş; bunun üstüne gelişen efsaneye göre yüzüncü kapının bulunduğu gün, İstanbul tekrar Yunanistan’ın olacakmış. Meryem Ana İkonası, adanın Baş Azizi Agia Theoktisti’nin ayak izi, mermer taht ve vaftizhane kilisede görülebilecek ilginç unsurlardan bazıları. Arkeoloji Müzesi’nde, adadan çıkan özel mermere kazılarak yazılmış, 4. yüzyıldan kalma Paros Dokümanı’ndan bir parçayı görebilirsiniz. Bu döküman M.Ö. 1500 ve 260 yılları arasında gerçekleşmiş en önemli sanatsal ve kültürel başarılardan bahsediyor. Parikia’dan eşek turları ile gidebileceğiniz Kelebekler Vadisi’nde rengârenk milyonlarca kelebeği görebilirsiniz.
Plajlar Paros’un tatilcilere sunabileceği, birçok farklı zevke hitap edebilecek çeşitlilikte plajı var. Sörf yapanlar için uygun rüzgâr, şnorkelli dalış sevenleri tatmin edecek zengin dip yapısı, tüm gün eğlence arayanlar için kıpır kıpır etkinlikler veya çıplak yüzmekten hoşlananlar için çıplaklar kampı gibi birçok olanağa sahip plajları, adanın kıyı şeridinde bulacaksınız. Su taksileri denen kayıklarla bu bölgelerdeki plajlara günün her saati ulaşmak mümkün. Chrissi Akti (Golden Beach) Paros’un en ünlü plajı. 1983’ten beri her yıl Dünya Yelkensporu Kupası Şampiyonluğu’na ev sahipliği yapan plajda, bir sürü su sporu yapabilirsiniz. Pounda Plajı daha küçük ama parti söz konusu oldu mu plajların en büyüğü. Lageri Plajı kumlu bir plaj olup yakınında çıplaklar kampı bulunuyor. Daha sakin plajlar olan Krios ve Kaminia Plajları, şnorkelli dalış için de uygun.
Paros, Mykonos’taki gibi çılgın görüntülere sahip olmamakla birlikte, tüm Kiklad Adaları arasında en canlı gece hayatına sahip adalardan biri. Parikia’da restore edilmiş, eski bir yel değirmenine konuşlanmış Alexandros, akşam yemeği de servis eden en romantik mekânlardan biri. Buna alternatif olarak da günbatımında klasik müzik çalan ve nefis manzarası olan Pebbles Bar’dan bahsedebiliriz. Pirate Bar, Jazz ve Blues çalıyor. Yunan müziği yapan yer ise Rembetika.
Kiklad Adalarında, Naxos ile Santorini arasında yer alan Ios, yaz aylarında adım atılmayacak kalabalıklarda kaybolan diğer Yunan Adaları’ndan kaçmak isteyen gezginlerin, Ege’deki sığınağı oluyor. Antik Çağ’ın en önemli ozanı Homeros’un ömrünün son yıllarını geçirdiği adanın şiirsel görüntüsü belki de Homeros’un mirasıdır…
Ios’un merkezi olan Hora, adanın tek ana yerleşimi. Burası beyaz badanalı, küp biçiminde evlerle dolu, geleneksel ve güzel bir Kiklad köyü. Ios Adası huzur verici plajlarla dolu ve neredeyse tamamen terk edilmiş durumda. Bu plajların vahşi güzelliğini bozacak hiçbir kiralık ekipman veya turistik tesis yok. Bunun yanı sıra her türlü su sporuna imkân tanıyan tam teçhizatlı plajlar da bulunuyor. Bunların en ünlüleri Mylopotas ve Manganari. Bu sakin ada, hem Yunanistan’da hem de tüm dünyada gece hayatının çeşitliliğiyle ünlü.
Adanın tepesinde kurulmuş olan eski şehir merkezi Chora’nın dar ve renkli sokaklarında dolaşın, bol bol fotoğraf çekin. Chora’da yer alan Venedik Kalesi ve Kutsal Meryem Gremiotissa Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Kusursuz bir yerleşimi ve altyapısı olan eski uygarlık merkezi Skarkos’u keşfetmek çok keyifli olacaktır. Agia Theodoti köyünde bulunan Agios Theodosios Kilisesi’nde antik tapınak üzerine inşa edilmiş bölümler göreceksiniz. Odysseas Elytis Açıkhava Tiyatrosu, yerel taş ve mermerlerin kullanıldığı mimarisi ve manzarasıyla adanın en güzel noktalarından biri.